Kapama Hangi Yöreye Ait? Gelenekten Sofraya Uzanan Kültürel Bir Yolculuk Her yemeğin bir hikâyesi vardır. Kimi bir köy düğününde doğar, kimi savaş günlerinin yokluğunda; kimi de nesiller boyunca anneden kıza geçen bir mutfak sırrının sonucudur. “Kapama hangi yöreye ait?” sorusu da işte böyle bir hikâyenin kapısını aralar. Basit gibi görünen bu sorunun cevabı aslında hem coğrafyanın hem tarihin hem de kültürün derin izlerini taşır. Gelin, bu lezzetli yolculuğa birlikte çıkalım. — Kapamanın Kökenleri: Anadolu’nun Ortasında Doğan Bir Sofra Geleneği Kapama, Türk mutfağının en köklü ve özel yemeklerinden biridir. Adını, pişirilme yönteminden alır: Malzemelerin üzeri kapatılarak, kendi buharında ağır ağır pişirilir.…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Kanun Ne ile Çalınır? Tınıların Peşinde Bir Yolculuk Bir konser salonunun arkasında sessiz bir heyecan vardır. Işıklar kısılır, kalabalık derin bir nefes alır ve sahneye ince bir enstrüman yerleşir. Parmak uçları kadar küçük iki mızrapla tellerin üzerine dokunulduğunda salonu saran ses, bir anda geçmişi, bugünü ve geleceği aynı anda anlatır. Bu enstrüman, yani kanun… Peki bu büyüleyici ses dünyası ne ile çalınır ve nasıl böylesine zengin bir ifade alanı yaratır? Gelin, kanunun tınısına hayat veren o küçük ama büyük sırra birlikte bakalım. Kanun ve Mızrap: Küçük Bir Detay, Büyük Bir Dünya Kanun, temel olarak “mızrap” adı verilen küçük araçlarla çalınır.…
Yorum BırakYağ Pompasının Arızalı Olduğu Nasıl Anlaşılır? Mekanik Bir Gerçekliğin Felsefi Derinliği Bir filozof için hiçbir nesne yalnızca “nesne” değildir. Yağ pompası da bu kuralın dışında kalmaz. O, yalnızca motorun kalbini besleyen teknik bir sistem değil; aynı zamanda varlığın akışını, bilginin dolaşımını ve etik sorumluluğun sürekliliğini temsil eder. Bir motorun yağ pompası durduğunda, sessiz bir varlık sorunu doğar: “Ne zaman sustuğunu nasıl anlarız?” Bu yazı, bir arızayı yalnızca teknik bir aksaklık olarak değil, epistemolojik bir sorun, etik bir çağrı ve ontolojik bir sorgu olarak ele alıyor. — Epistemolojik Bir Başlangıç: Bilmek Ne Zaman Başlar? Bir motorun içinde, yağ pompası sürekli dolaşan…
Yorum BırakVeblen Talep Eğrisi: Tüketimin İktidar Haritası Bir siyaset bilimci olarak toplumsal düzenin dinamiklerini anlamaya çalışırken, yalnızca sandık sonuçlarına, kurumların kararlarına ya da ideolojik mücadelelere bakmak yeterli değildir. Çünkü güç, çoğu zaman sadece yönetme biçiminde değil, gündelik yaşamın en sıradan tercihlerinde de gizlidir. Veblen talep eğrisi tam da bu görünmez iktidar alanlarından birini, yani tüketim aracılığıyla kurulan toplumsal güç ilişkilerini ortaya koyar. Veblen Talep Eğrisi Nedir? Klasik ekonomi teorisine göre, bir malın fiyatı arttıkça talep düşer. Ancak Thorstein Veblen, bu doğrusal ilişkiyi tersine çeviren bir olguyu gözlemlemiştir. Veblen talep eğrisi, fiyat arttıkça talebin de artabileceğini gösterir. Çünkü bazı mallar, yalnızca “kullanım…
Yorum BırakTarihte Turan Taktiği Ne Demek? Ekonomi Perspektifinden Bir Analiz Ekonomi, kaynakların sınırlı olduğu bir dünyada yapılacak tercihler ve bu tercihlerinin sonuçlarıyla şekillenen bir bilim dalıdır. İnsanlar, her gün karşılaştıkları kararlarla bu kaynakları en verimli şekilde kullanmaya çalışırken, sistemdeki her bir seçim, bir başka seçeneği dışlamaktadır. Bu durum, mikro düzeyde bireysel kararlar ve makro düzeyde toplumsal refahı doğrudan etkiler. Tarihte kullanılan stratejiler de bu kaynakların nasıl daha etkin kullanılacağına dair dersler sunar. Bugün, tarihsel bir strateji olan “Turan taktiği”ni ekonomik bir perspektiften ele alarak, bu stratejinin piyasa dinamiklerine, bireysel seçimlere ve toplumsal refaha nasıl yansıdığını inceleyeceğiz. Turan Taktiği: Tarihsel Bir Strateji…
Yorum BırakKamçılıların Genel Özellikleri Nelerdir? Geleceğin Mikroskobik Kahramanlarına Vizyoner Bir Bakış Bazen en büyük ilhamı, çıplak gözle bile göremediğimiz canlılardan alırız. Kamçılılar (Flagellatlar) tam da bu noktada insanlığın geleceğine ışık tutabilecek gizli kahramanlardır. Bu yazıda, geleceğe dair merakla bakan, yeni fikirler üretmeyi seven biri olarak sizlerle birlikte biraz “beyin fırtınası” yapmak istiyorum. Çünkü kamçılıların yalnızca biyolojik özellikleri değil, aynı zamanda teknolojik, çevresel ve hatta toplumsal anlamda geleceğe yansımaları da düşündürücü. — Kamçılıların Temel Özelliklerine Kısa Bir Bakış Kamçılılar, adını hareket etmelerini sağlayan “kamçı” adı verilen ince, ipliksi yapılardan alır. Bu kamçı, canlıya yön bulma, besin arama veya ışığa doğru hareket etme…
Yorum BırakStreet View ve 360 Nasıl Yapılır? Ekonomik Perspektiften Piyasa Dinamikleri ve Toplumsal Refah Kaynakların sınırlılığı ve seçimlerin sonuçları, ekonominin temel taşlarını oluşturur. Günümüzde, bu sınırlılıkları aşmanın yolları daha fazla dijitalleşme ve teknoloji odaklı çözümlerden geçiyor. Bir ekonomist olarak, bu dönüşümün sadece ticari sonuçlarını değil, aynı zamanda toplumun genel refahı üzerindeki etkilerini de düşünmek önemlidir. Bugün, dijitalleşmenin önemli bir parçası olan Street View ve 360 derecelik görüntüler gibi teknolojilere ekonomik bir gözle bakacağız. Bu teknolojiler, sadece birer yenilikçi araç olmaktan öte, ekonominin farklı alanlarında önemli dönüşümlere yol açan unsurlar haline gelmiştir. Street View ve 360: Dijitalleşen Dünyada Yeni Pazarlar ve Olanaklar…
Yorum BırakBir hikâye paylaşmak istiyorum seninle… Hani bazen hayatın içinde, bir şeyleri değiştirmek, bir fark yaratmak istersin ya… İşte tam da o anlarda kampanyalar doğar. Sadece markaların değil, insanların da kalpten gelen çağrılarıdır onlar. Bugün sana, iki dostun hikâyesini anlatacağım: Elif ve Mert’in. Çünkü kampanya türlerini anlamanın en güzel yolu, onların dünyasından geçmek. Bir Fikirle Başlayan Yolculuk Elif, duygusal zekâsı yüksek, insanlara dokunmayı seven biriydi. Reklam ajansında çalışıyordu ve “insanların kalbine dokunan projeler” üretmekten hoşlanırdı. Mert ise daha stratejik, analitik düşünen bir pazarlama uzmanıydı. Onun için sayılar, hedefler, veriler her şeydi. İkisi bir gün aynı toplantı odasında buluştular. Yeni bir kampanya…
Yorum BırakMüreffeh Hangi Dil? — Öğrenmenin Dönüştürücü Gücü Üzerine Pedagojik Bir Deneme Bir eğitimci olarak sınıfa her girdiğimde, gözlerinde merak kıvılcımı taşıyan öğrencileri gördüğümde aynı düşünceye kapılırım: öğrenme insanı dönüştürür. Her yeni bilgi, bireyin dünyayla kurduğu ilişkiyi değiştirir. Peki, “müreffeh” — yani refah, gelişmişlik, bolluk içinde olma hali — hangi dilin ürünüdür? Bu, yalnızca sözcüklerin değil, bir düşünme biçiminin, bir pedagojik kültürün de sorusudur. “Müreffeh” Kavramı: Bir Dilden Fazlası Türkçe kökenli olmayan “müreffeh” kelimesi Arapça kökenlidir ve “refaha kavuşmuş, hali iyi, kalkınmış” anlamlarını taşır. Ancak bu kelime, sadece bir lüks ya da zenginlik göstergesi değildir; aslında eğitimin ürettiği bir bilinç durumuna…
Yorum BırakFenerbahçe A.Ş. mi SK mı? Bu Soru Taraftar Psikolojisini Altüst Eder! Futbol dünyasının en tatlı tartışmalarından biriyle karşınızdayım: “Fenerbahçe A.Ş. mi yoksa SK mı?” sorusu… Kimileri için bu sadece bir isim meselesi olabilir ama inanın bana, konu Fenerbahçe olunca mesele isimden çok daha derinlere iniyor. Bir taraf “Kurumsallaşma şart kardeşim!” diye bağırırken, diğer taraf “Ruhunu kaybetme sakın!” diye sarılıyor. Peki bu iki tarafı nasıl ortak noktada buluşturacağız? Gelin birlikte hem gülelim hem de düşünelim. İsimle Başlayan Büyük Bir Aşk: Fenerbahçe’nin Kimlik Arayışı Önce biraz tarihsel zemine oturalım ki tartışmamız havada kalmasın. Fenerbahçe, 1907 yılında “Fenerbahçe Spor Kulübü” olarak kuruldu. Yani…
Yorum Bırak